Ayasofya’da ilk Cuma

Sultan Mehmet Han  İstanbul’u 29 Mayıs 1453 salı günü fethedip, fethedilen İstanbul’da ilk cuma namazını Ayasofya’da mahşeri kalabalığa kıldırmıştır. Tarihe kazınarak yazılan bu hadiseyi Osmanlı Müverrihlerinden 93 Harbi Kafkas cephesi komutanı Ahmet Muhtar Paşa şu şekilde rivayet etmiştir; “Fethin diğer mühim hâdisesi, Ayasofya’da ilk cuma namazıdır. Mimarlar ve işçiler geceyi gündüze katıp çalışarak salı günü fetholunan şehrin en büyük kilisesinde cumaya kadar lüzumlu değişikliği yaptıktan sonra, pâdişah, emîrleri, mücâhidleri, gazîleri büyük bir alay ve erkânla gelip içeri adımını atar atmaz, mâbedin içinde ilâhî bir gulgule yükseldi, hâfızlar okumaya, müezzinler salâlara, ezanlara başlamışlardı.
Cemâat bir ağızdan tekbir alıyor ve kubbe aksisadâlarla uğulduyordu. Nice dem bu ilâhî sesler sürüp gittikten sonra, müezzinler. “İnn-Allâhe ve melâiketehû” âyetini yanık seslerle okumaya başlayınca, Akşemseddin Hazretleri, Sultan Mehmed Hân-ı Sânî Hazretleri’nin koltuğuna girip hürmetle kendisini minbere çıkardı. Etrâfa hidâyet nûru saçan seyf-i Muhammedî, elinde parıl parıl parlıyordu.
Hazret-i Fâtih minberde yüksek ve heybetli bir sesle “Elhamdülillâh, elhamdülillâh” diye hutbe okumaya başlayıp, nîmet ve ihsânların hakikî sahibi Cenâb-ı Hakk’a yönelerek şükür ve hamdeylediği zamanda idi ki, câmide mevcut bütün gazîler, İslâm mücâhidleri bir acâib ferahlık, neş’e ve zevk ile kendinden geçme derecelerine gelip feryâd ve şâdümânî ile gözlerinden sel gibi yaşlar dökmeğe başladılar. Hazret-i Fâtih, bir hatib uslûb ve edâsı üzre hutbeyi okuyup bitirdikten sonra minberden inerek Akşemseddin Hazretleri’ni imâmete geçirip, cuma namazını ol vaktin icâbâtına göre İslâm mücâhidleri safları önünde ifâ eyledi.”