Havada bulut yok bu ne dumandır?
Mahlede ölüm yok bu ne figandır
Şu Yemen elleri ne de yamandır
Ah o Yemen’dir gülü çemendir
Giden gelmiyor acep nedendir?
4 tümen ile savunmuşuz Yemeni zamanında. Hicaz’dan Asir’e, Sana’dan Hudeyde’ye. Önce sıcakla, sonra açlık ve susuzlukla imtihanı olmuş askerin çöl topraklarında. Başarılı da olmuşlar ta ki Hicaz demiryolunun Şam – Medine arası hattı kesilene kadar. Sonrası mâlum hikâye…
Yakmış yüreğimizi gözü yaşlı yolladığımız askerimiz. Türküler söylenmiş dualar edilmiş arkalarından. Peki ya sonuç? Kimisi gözü kör edercesine esen rüzgârın olduğu çölde şehit düşmüş, kimi savaştan sonra vatan toprağına dönmeye çalışmış ta Kahire’ye, Şam’a, Beyrut’a kadar gelmiş ancak o vakitlerde işgal altında olan bu topraklardan öteye bir adım geçemeden geriye dönmüşler. Şu an Yemen’de bilinen Mahveyt, Ma’rib köyleri bu engelleri aşamayıp geride kalan askerlerimizin torunlarının yaşadığı köyler.
Yemen’e gidenlerimiz Yemen’den geri dönemedikleri gibi orada yaşanan her bir isyana, ayrılığa, bölünmelere ve sıkıntılara göğüs germiş, mücadele etmiş kardeş Yemen halkıyla beraber.
Şimdi de aynı şekilde sıkıntılar devam etmekte Yemen’de. Sıkıntılar en çok da her zaman olduğu gibi sivil halkı etkilemekte. Tabi savaşın doğası gereği çocuk, kadın ve yaşlılar bu durumdan en çok etkilenen kesim durumunda. Her gün su ve gıda sıkıntısı yaşanmakta. 24 milyon ülke nüfusu bulunan Yemen’de yaklaşık olarak 20 milyon insan açlık sınırında. Yemen’in geleceği olan çocuklar kalem yerine silah tutar halde.
Taşıma su ile değirmen dönmez demiş atalarımız. Şu an başkent başta olmak üzere birçok ilde içme suyu dâhil tüketim ihtiyacı olan sular mahallelere gelen tankerlerden tedarik ediliyor. 8 milyon bebek – çocuk su ve gıda sıkıntısı çekiyor.
Buraları bırakmayın.
Yemen’de Yeryüzü Doktorları ile cerrahi ameliyatlar gerçekleştirmek üzere geçtiğimiz yıl Yemen’in Lahec eyaletindeydik. Ameliyatlar gerçekleşiyor, hastalar sırayla tedavi oluyorlardı. Ben de ameliyathaneden revirdeki hastaların yanına çıktım. Koridorda ilerlerken kolumdan beni tutup iki çift laf eden Yemenliyi hiç unutmuyorum. “Buraları bırakmayın. Gelin biz sizlerle uzun yıllar beraber yaşadık, yine eski günlerdeki gibi olalım..’’
Bu beklentiler ve temenniler varken bize Yemen’de iş çok.
Kâtip arzuhalimi yaz yâre şöyle demiş Pir Sultan Abdal. Arzuhalim kara parçası olarak uzak olan Yemeni hatırlamak ve bugünlerde yanında olmak…
Akif’in İstiklal Marşı’nı yazdıktan sonra “Allah bu millete bir daha İstiklal Marşı yazdırmasın” dediği gibi olayların seyrinden çıktığı şu günlerde Yemen’e asker gönderemeyebiliriz ama orada bulunan kardeş Yemen halkı için dua edip yardım edelim.
Allah bir türkü daha yazdırmasın…
Vahdet Gazetesi 26.07.2015